1 Ocak 2009 Perşembe

YENİ YIL




Şu saat ititbari ile yeni yıla gireli tam 52 dakika olmuş. Daha dün gibi geçen yılbaşı. Yeni yıl dileği olarak seni geçirmiştim içimden. Gelecek yılbaşını çocuğumla geçireyim demiştim. Dileğim kabul oldu :) Bu yılbaşı sen, ben ve baban beraberdik. Beraberdik diyorum çünkü baban ve sen uykuya daldınız bile... Yalnız geçirdiğim ender yılbaşı akşamlarından biri bu akşam. Yine de hiç şikayetim yok. Yeter ki sen yanımda ve sağlıklı ol..

1 yıl ne kadar uzun geldi ve ne kadar kısa sürdü aynı zamanda. Adettendir, bir yıl değerlemesi yapmak, neler yaşadık diye gözden geçirmek. Bizim için çok zor bir yıldı. Ocak ve Şubat çok sıkıcı idi. Standart yurt dışı müşteri ziyaretlerini yaptım. Önce İngiltere sonra İspanya'ya, ardından Fransa'ya gittim. Öncekilere nazaran çok sıkıldım bu gezilerde. Ne kadar sıkıcı ve monoton geçiyor zaman diye düşündüm hatta. Nerden bileyim bu kadar çabuk hayatımın değişeceğini... Hatta nerden bileyim bu geziler sırasında senin karnımda olduğunu :)

1 Mart'ta öğrendim varlığını. 3 Martta seni ilk kez ultrasonda gördüm ve 2 ay sürecek ev hayatım başladı. Düşük tehlikesi ile 2 ay yattım. Mart ve Nisan evde geçti. Nisan sonunda işten ayrıldım. Mayısta yavaş yavaş hareketlendim, herşey yoluna girdi sandım. Haziran ayında doktorumdan da izin alarak Kahramanmaraş'a gitmeye karar verdim. Zira herşey yoluna girmişti. Ya da en azından o sıralarda herşey yolundaydı. 11 Haziran'da Kahramanmaraş'taydım. 1 Temmuz'a kadar hamileliğimin tadını çıkarıyordum. 1 Temmuz'da kabusun ayak sesleri geldi. Çok ciddi bir kanama ile 2 gün hastaneden yattım. Akabinde 13 Temmuz'a kadar evde yattım. 12 Temmuz akşamı sancım başladı, ertesi akşama kadar sancı çektim ve 13 Temmuz pazar akşamı 8.30 -9.00 arası sen doğdun. Hamile olduğumu öğrenip, doğum yapana kadar sadece 4.5 ay geçti. Ziplenmiş bir hamilelik dönemi gibiydi diyelim hamileliğime... 26. haftanın bittiği gece sen aramıza katıldın. Sonra bekleyiş başladı. Acaba yaşayacak mıydın? ilk 15 - 20 gün kritik dediler. Atlatırsa yaşar. Atlattın. Sonra ağustosun 14'ü... O geceyi hiç unutmayacağım. ultrasonla beynine baktıktan sonraki doktorların birbirine bakışı hala içimi acıtır... Hastalığının teşhisi... 10 Eylül uçakla İstanbula gelişimiz, 11 Eylül ilk ameliyatın, sonra yine yoğun bakım günleri. Maraşta geçirdiğin enfeksiyon ve sarılıktan sonra İstanbul'da idrar yolu enfeksiyonu geçirmen, ayağındaki nekroz. 26 Ekim ilk şant ameliyatın. 6 Kasım BOS'ta enfeksiyon nedeni ile şantın çıkması EVD takılması. 13 Kasım EVD'nin çıkması nedeni ile tekrar ameliyat ve yeni EVD takılması. Bu sırada idrar yolu enfeksiyonu. 2 Aralık 2. şantın takılması. Sonra yine idrar yolu enfeksiyonu. Birde tabi hiperkalemi ve hiponatremi... İşte 2008...
Yine de kızamıyorum 2008'e. Bazı günler, aylar veya seneler vardır ya: hani hatırlamak istemiyorum der insan. İşte onca yaşanana rağmen ben yine de 2008'i hep gülümseyerek hatırlayacağım. Çünkü sen aramıza katıldın...

Hiç yorum yok: