23 Eylül 2010 Perşembe

"ANNE"

Oğlum bugün bana ilk defa "anne" dedin yüksek sesle. Ne kadar mutlu olduğumu söylememe gerek var mı birtanem...

21 Eylül 2010 Salı

BENİM YARAMAZ BİR OĞLUM VAR


Yazmayalı bayağı oldu değil mi oğlum? Hayat monoton şu aralar çok şükür... En büyük değişiklik Eylül başından itibaren tekrar değişik sesler çıkarmaya başlaman. Hatta, baba, dede, mama, anne, araba kelimelerini sessiz de olsa sadece fısıldayarak söylemen. Baba ve mamayı ara ara yüksek sesle de söyledin ama genel olarak dudak hareketi ile idare etme aşamasındayız. Biraz da değişik ses denemeleri var tabii... çok şükür. Anlamadım ben bu 2 ay süren sessizliğini hala! Neyse bitti ya çok şükür...
Yürümeye başlamadın daha. Ama tek elinden tuttuğumda dengesiz de olsa daha iyi idare ediyorsun. İki elini tutarsak koşuyorsun :) Yaramaz ve inatçı bir oğlum olduğunu farkettim desem şu son 1 ayda. İstediğin şeyi eninde sonunda yaptırıyorsun valla... Bilemiyorum doğru mu yapyorum her istediğini yapmakla...
Bu arada geçen hafta 2. kez ayrı kaldık yine 6 gün. İş sebebi ile Paris'e gitmiştik hem ben, hem baban. Baban 1 gece önce döndü. Gece yarısı uyanıp da babanı görünce gözlerin faltaşı gibi açılmış. ertesi gün akşam üzeri de ben döndüm. Tam öğlen uykusundan uyanma saatine denk geldi. Gözünü açıp da başucunda beni görünce yüzündeki o gülümsemeyi ve mutluluk ifadesini hiç unutmayacağım... keşke fotoğrafını çekebilseydim. Merak ediyordum acaba yokluğumuzdan etkilenir misin diye ama görünen o ki, iyi idare ettin...Anneannen yaramazlığından şikayet etti gülerek ve şükrederek...
Çok şükür...