14 Ekim 2008 Salı

NEKROZ


Maalesef nekrozun ne olduğunu da öğrendik oğlum geçen hafta. Tıpta kısaca dokunun ölmesine nekroz deniliyormuş. Açılan damar yolundan verilen antibiyotik damarın parçalanması neticesinde etrafa yayılıp canlı dokunun ölümüne sebebiyet vermiş. Ayak bileğinin görüntüsü çok kötüydü, sanki yanmış gibi. Enfeksiyon olmaması için çok dikkat edilmesi gerekiyor. İnşallah iyileşecek ama maalesef iz kalacakmış.

Allah beterinden korusun...

Önceki gün hafifçe sildim seni. Nekrozdan ve idrar yolu enfeksiyonun için aldığın antibiyotik nedeniyle açılan damar yolundan dolayı seni yıkama olayını şimdilik erteledim. Dün de tırnaklarını kestim. Önceleri bebek bakımına ilişkin en korktuğum şey tırnak kesme idi, nedense. Sanki canını acıtacağım gibi geliyordu. Bu korkuyla tırnaklarını kesiyorum diye ucundan almışım. Baktım böyle olmayacak bir posta daha geçtim üzerinden... Ve böylelikle bu etabı da başarıyla atlattık İnanç'cığım.

7 Ekim 2008 Salı

2 İLERİ 1 GERİ

Tam diyorum "az kaldı, artık düzeliyor"; bir bakıyorum yeni bir problem çıkmış. Bugün 2. göz muayenen vardı. Sağ gözde 1. derecede damarlanma devam ediyor, kontrollere devam. Göz muayenesi var diye seni beslemediler gündüz doğru dürüst. Bir de antibiyotiğe başlandı tekrar. Yine damar yolu açılmış. Bugün 85. günün, nerdeyse 85 gündür kolunda, bacağında damar yolları ile yaşıyorsun. Ben hastanede kaldığım 2 günde dayanamamıştım o damar yollarına, zorla çıkarttırmıştım. Sen ise doğdun doğalı damar yolları ile yaşıyorsun. Nasıl dayanıyorsun oğlum bu kadar acıya?...

4 Ekim 2008 Cumartesi

KIL YUMAĞI

Doğduğunda kıl yumağı gibiydin. Esmer küçücük bir kıl yumağı. Her tarafında tüyler vardı. Anne karnında her bebekte olan tüyler bunlar. Saçların ve kaşların birleşikti :) Ama ilk hafta kirpiklerin yoktu. Tüylerin dökülmesi oldukça uzun zaman aldı. İlk banyonu yapana kadar seni esmer zannediyorduk. İlk banyonla birlikte, ki bu 57. gününe tekabül eder, yüzün gözün bayağı açıldı. Hatta kumral bir küçük adam oldun. 57. gününde artık Kahramanmaraş'tan İstanbul'a geleceğin için ısrarım üzerine bir kere yıkadılar seni hastanede. Üzerinden 25 gün geçti. Şu sıralar seni tekrar yıkamak için izin almaya çalışıyorum. Malum bayram tatilindeyiz. Tatil bitiminde hocalarla konuşacağım tekrar. Acaba diyorum, bir kere daha yıkanırsan sarışın olur musun? :)
Bugün ellerimle başındaki kurumuş EEG kremi kalıntılarını temizledim. Başka bir çocuk olsa saçından o kalıntıları temizlerken ağlardı. Sen hiç ağlamadın. Rahatsız olduğunu yüzünden belli etsen de ağlamadın. Bunun için sevinmeli miyim üzülmeli miyim, bilemedim. Ne acılara katlandın, bu kadarcık bir rahatsızlık sana hafif geldi belki de... Bilemedim...

2 Ekim 2008 Perşembe

80 GÜN SONRA...

Bir ilk daha yaşadık dün. İlk defa emzirdim seni. 80 gün sonra... Pek beceremedin emmeyi ama olsun. Bugün daha iyiydin. Çabucak yoruluyorsun galiba emerken. Biraz emzirme denemesi yaptıktan sonra biberonla veriyorum sütü. Sonrasında gaz çıkarma seremonisi ve üstteki fotoğraftaki gibi göğsümde uyuyakalış... 2 saat arayla 2 beslemeni bu sekilde yapıyoruz 2 gündür. hergün 2'ser saat arayla besleniyorsun bu arada. Birkaç gün öncesine kadar midene kadar inen bir hortumla besleniyordun. İlk doğduğunda 1 cc ile başlamışlardı, bugün 28 cc 'den 30 cc'ye çıkarmışlar beslemeni.