17 Ağustos 2011 Çarşamba

FİZİK TEDAVİ VE BOTOKS

Yine karıştı kafamız, oğlum. Geçen hafta Acıbadem'e Özek'in çalıştığı fizyoterapiste gittik, görüş almak için. "Acil botoks yaptırmanız gerekli, hatta bir de yürüme analizi görelim" dedi; "gelmişken yaptırın". Yaptırdık. Botoks fiyatı da aldık! Yurdum sağlık sektörü sistemin nasıl işlediğini unutmuşuzdur diye birkez daha kendini hatırlattı bize... Sonra başka bir fizyoterapistin de fikrini alalım dedik, Zeynep ablaya uğradık. "Kesinlikle hayır" dedi. "Çocuk daha yeni yürümeye başlamış, neden bir kası felç edip, yanlış yürümeyi öğreteseniz ki beyne" dedi. Çok mantıklı geldi. Rahatladık. Ama yine de Nadire Hn'ın da fikrini alalım dedik. Bugün de onunla görüştük. Botoks gerekebilir ama 1 ay sonra tekrar görüşelim, o zaman karar verelim dedi. Botoksun başarı oranının 80% olduğunu, ki bunu da üretici firmanın söylediğini, gerçekte kendisinin bu oranın daha düşük olduğunu düşündüğünü söyledi. Yani botoks yapılan 10 çocuktan 2'sinde işe yaramıyor, kas felç olmuyor yani. Diğerlerinde de kas felç olsa bile senin bu sırada yaptırdığın fizik tedavi önem kazanıyor. Yani kasa botoks yaptın, sihirli değnek değdi gibi bir durum yok... Sadece fizik tedavinin etkilerini artırmak için bulunmuş bir yol...
Nadire Hn'ın özetlediği problemlerin:
1. denge problemi : 12 yaşına kadar gelişirmiş insan dengesi.
2. kas zayıflığı : Yine zamanla aşılacak problem
3. Valgus: İşte bunun için botoks yapılması gerekiyormuş. Yürürken topuğa basmayıp, içe basman. bu ilerde sen büyüyünce ayakların o kısmında nasır, yara çıkması vs'ye ve senin aksamana sebep olabilirmiş...
İlerde senin gibi çocuklarda ameliyat da gerekebilir dedi. Ama sende gerekir mi gerekmez mi zaman gösterecek. Ameliyat kesinlikle 5 yaşından sonra konuşulması gereken bir durummuş.

Yapmamız gerekenler; ayak germe hareketi, denge için salıncak, at, trambolin vs; yüzme ( ayak çırpma)... Önümüzdeki 1 ay çok yoğun yapacağız bunları. Hatta 1 haftadır özellikle ilgileniyoruz seninle, ve bu 1 haftada bile yol katettiğimizi söyleyebilirim. Hadi bakalım, biraz daha gayret oğlum. Bunlar son safhalar artık. Bunu da aşacağız birlikte. Sonra çok güzel bir okul dönemi bekliyor bizi... Hepsi geçmiş bitmiş olacak...

Bu arada yazmam lazım; geçen hafta acıbademde Özek'i bekleyen bir aile vardı, yanlarında da genç bir kız. 16 yaşında imiş. Anne karnında hidrosefali olmuş. Doğar doğmaz şant takılmış. Hala o şantla imiş. Liseye gidiyor ve doktor olmak istiyormuş. Geçen haftalarda birden bire yemek masasında nöbet geçirince gelmişler tekrar doktora... Anne karnında hidrosefali olup, bu kadar iyi bir örneği karşımda görmek bana moral oldu açıkçası.


5 Ağustos 2011 Cuma

TATİL FOTOGRAFLARI







2 hafta önceki tatilden fotoğrafları koyayım dedim. Hem de biraz not düşeyim tarihe :) Geçen hafta ve önceki hafta tatildeydik yine. İlk hafta denize, ikinci hafta Kahramanmaraş'a gittik. İlk hafta canımıza okudun babanla benim. İnsan 2 dakika oturmaz mı:) Oturmadın. Dolayısı ile bizde oturamadık. İkinci hafta anneannen sayesinde biraz daha rahattım tabi, sen yine formundaydın gerçi.


Artık kendini çok güzel ifade ediyorsun. Sorduğum sorulara cevap veriyorsun. Sadece "neden" sorusunun cevabı hep aynı; "çünkü gece oldu" :)


Yürümek konusunda daha iyisin. Ama hala tam anlamı ile düzeldin sayılmaz. Hala yeni yürümeye başlayan çocuklar gibisin, paytak ve dengeni tam sağlamadan yürüyorsun. Yarın ve önümüzdeki hafta yine fizyoterapist ve fizik tedavi profesörüne gideceğiz. Bakalım ne diyecekler!


Kahramanmaraş'ta aynı aylarda doğan çocuklarla yine biraraya geldik. Yürümek dışında göze çarpan fark, onların senle oynamak istemesi, senin ise buna katılmaman oldu. Genelde oyuncak bulup tek başına oynadın. Acaba bunun sebebi yanlız büyümen mi, gelişiminin geri olması mı?


Nisan ayında gittiğimiz çocuk psikologuna 1 kere gidip bıraktık. O sıralar 120'ye kadar sayıyor ve kendini çok iyi ifade ediyor olunca, mental olarak çok endişelenmemem gerektiğini düşündüm ve vazgeçtim.


İşte böyle gelişmeler...