5 Aralık 2010 Pazar

LARINGO-TRAKEA-BRONŞİT

Mayıs ayındaki bronşiolit ve Ekim sonundaki larenjit aynı anda tekrarladı. Sonuç laringo-trakea-bronşit. Larenjitin basit hastalik olduğunu düşünmüştüm ya Ekim ayında, sen misin öyle düşünen. Şimdi canımıza daha doğrusu senin canına okuyor... Öksürük, halsizlik, ateş hepsi en ağırından var. En son bu akşam acilin yolunu tuttuk.

Aslında bayram öncesinden beri var öksürük, ara ara hafif, ara ara şiddetli. O zamandan beri bir o ilacı bir bu ilacı veriyordum sana. En son Salı günü öksürük şekil değiştirip tekrar doktorun yolunu tutunca son durumunun vehameti ortaya çıkıverdi. Şimdi buraya yazarken düşündüm de; sanırım akciğerlerin de nasibini almış prematürelikten. Yoksa bu kadar sık, her üşütmenin bu kadar ağır geçmesi normal mi?

Bu ağır seyreden bronşit sırasında unuttuk tabi fizik tedaviyi. Neyse, bir iyileş de...

Bu blog da senin hastalık güncen halini aldı. Halbuki ben seninle ilgili her detayı anlatmak istiyorum sana.Yine o amaçla oturdum ama, bak yine beceremedim.

6 yorum:

deniz dedi ki...

Merhaba İnanç Ege'nin annesi, bende 27 haftalık prematüre annesiyim. Oğlunuzun geçtiği bu zorlu yolculuğu okudum ve ona bayıldım. Ne yazıkki şu an 35.haftasında olan kızım için beyin ultrasunda gördükleri olumsuzluk için MR istediler. Hidrosefaliden şüpheleniyorlar ve ben çok üzgünüm. Anestezi ile bayıltılıp MR çekilmesine bile razı değilken bu hastalığın kızmda da olmasından endişe ediyorum. Ben sizin kadar İnnaç Ege kadar güçlü değilim

prematureannesi dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
prematureannesi dedi ki...

Merhaba Deniz,

Blogunuzu biliyorum ve takip ediyorum Elif Iraz'ı. Dün Gülay'dan telefonunuzu aldım, arayacağım sizi bugün. Ama şunu söylemek isterim; sizin kızınız da çooook güçlü. Buna inanın öncelikle. yoksa kolay mı 27 haftalık doğup, bu kadar zamandır hastanede orasına burasına iğneler sokulmuş halde annesine kavuşacağı günü beklemek? Her babayiğidin harcı değil. İkincisi siz de güçlü olmasanız zaten şimdiye kadar çoktan dağılmış olurdunuz. Dağılmaktan kastım, ağlamak, üzülmek, bütün gün düşünmek değil.Elbette ağlayacaksınız, elbette "ben nasıl altından kalkacağım" diye düşüneceksiniz. Ama kalkacaksınız, kalkmak zorundasınız. Elif Iraz için yapmalısınız bunu. Allah dağına göre kar verirmiş derler. Eğer siz bunun altından kalkamayacak biri olsanız başınıza gelmezdi zaten. Böyle düşünün ve kolları sıvayın. Öncelikle ne yapılması gerektiğini araştırın. Bir kere her doktorun söylediğine güvenmeyin. Özellikle küçük şehirdeyse. Tecrübelerimden bilirim. Hidrosefali teşhisi için BT yani tomografi çekilir, MR değil. Bunu anestezi almadan yaptırabilirsiniz, zira tomografi kısa sğreli bir işlemdir ve uykusu sırasında çekilebilir. Ya da başı anlık sabitlenerek. Ben tomografi için hiç anestezi verdirmedim İnanc'a. Cektirdiğimiz tomografi sayısı da rahat 50 olmuştur simdiye kadar... Bu hastalıkla ilgili en doğru bilgiyi internetten www.hidrosefali.com'dan öğrenebilirsiniz. O sitede soru cevap bölümü var. Yusuf Hoca sorularınıza cevap veriyor hemen. İlk zamanlar ben de bir kaç soru sormuştum. Daha bir sürü şey var aklıma gelen ama en iyisi telefonda konuşmak.
Sevgiler.
Aslıgül

prematureannesi dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
prematureannesi dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
deniz dedi ki...

Aslıgül, öncelikle beni aradığın ve tamamen zihnen dağılmış bir şekildeyken bana karar vermem için önemli bilgiler verdiğin için çok teşekkür ederim. MR çektirmedim. Zaten tekrar beyin ultrasonu çekildi ve herşey normal çıktı. Aynı kişi tarafından yapıldığı için ve iki farklı sonuç çıktığı için aslında bu sonuca da güvenmiyorum. Tekrar farklıbir yerde çektirip gerçek bir uzmana yorumlatacağım. Kızım taburcu oldu. İnan onun gerçekten iyi olduğunu evde anladım. Prematüre olsa da sağlıcakla büyüyeceğine gönülden inanıyorum. İnanç Ege abisine de bu ara geçmiş olsun.