Yukardaki fotoğraflar sen doğduktan sonra yaptığın 2 yolculuktan. İlki oldukça zordu bizim için. Geçen sene 10 Eylül'de ameliyat olmak için İstanbul'a gelirken yaptığımız uçak yolculuğunda bize ucu burnuna takılı koca bir oksijen tüpü ve hemşire eşlik etmişti. İkinci yolculukta şükürler olsun ki bizbizeydik. İlk kez babaanneyi ziyaret için Biga'ya gittik. Üstteki fotoğraf yanıltmasın, deniz otobüsünde öyle sakin sakin oturduğunu düşünüyorsan yanılıyorsun. Maalesef babanla benim canımıza okudun :) Olsun, zararı yok. Sen yeter ki iyi ol...
Yaptığımız 5 günlük gezi uyku düzenini altüst etti. Tabi huyun da değişti. Önceden seni odada oyuncaklarınla bırakıp kısa süreli yanından ayrılabiliyordum. 5 gündür sürekli yanında birileri olduğundan, yanlız oynamayı unutmuşsun. Bugün seni 1 dakika bile yanlız bırakamadım. Bakalım nasıl normale dönecek :)
Bu arada artık suyunu koyduğum küçük biberonunu tutup ağzına götürebiliyorsun. Gerçi alttan destek vermek gerekebiliyor zaman zaman ama olsun, zamanla düzelecek...
Bir iyi haber daha: Dün gece eve dönüp de, evi, yatağını görünce çok mutlu oldun. Nasıl heyecanlandığını anlatamam. Hatırladığın çok aşikardı.
5-10 gündür kusmuyorsun. 41 kere maşallah diyelim. Sanırım motilium işe yaradı. Bir de artık daha çok oturur pozisyonda oynuyoruz seninle. Doktor oturma pozisyonuna geçtiğinde düzelir demişti. Belki de sebep budur. Hala desteksiz oturduğun söylenemez ama, iyiye gidiyorsun. Ah bir de yürüdüğünü görebilsem!