4 Ekim 2008 Cumartesi

KIL YUMAĞI

Doğduğunda kıl yumağı gibiydin. Esmer küçücük bir kıl yumağı. Her tarafında tüyler vardı. Anne karnında her bebekte olan tüyler bunlar. Saçların ve kaşların birleşikti :) Ama ilk hafta kirpiklerin yoktu. Tüylerin dökülmesi oldukça uzun zaman aldı. İlk banyonu yapana kadar seni esmer zannediyorduk. İlk banyonla birlikte, ki bu 57. gününe tekabül eder, yüzün gözün bayağı açıldı. Hatta kumral bir küçük adam oldun. 57. gününde artık Kahramanmaraş'tan İstanbul'a geleceğin için ısrarım üzerine bir kere yıkadılar seni hastanede. Üzerinden 25 gün geçti. Şu sıralar seni tekrar yıkamak için izin almaya çalışıyorum. Malum bayram tatilindeyiz. Tatil bitiminde hocalarla konuşacağım tekrar. Acaba diyorum, bir kere daha yıkanırsan sarışın olur musun? :)
Bugün ellerimle başındaki kurumuş EEG kremi kalıntılarını temizledim. Başka bir çocuk olsa saçından o kalıntıları temizlerken ağlardı. Sen hiç ağlamadın. Rahatsız olduğunu yüzünden belli etsen de ağlamadın. Bunun için sevinmeli miyim üzülmeli miyim, bilemedim. Ne acılara katlandın, bu kadarcık bir rahatsızlık sana hafif geldi belki de... Bilemedim...

2 yorum:

seçil dedi ki...

Sevgili İnanç Ege, daha en minicikken bile ne kadar tatlıymışsın sen öyle..
Küçücük ellerinizi parmaklarımıza dolayamadığınız zamanlar geçtikçe, elleriniz avcumuzu doldurmaya başladıkça bizler daha da güçleniyoruz. Sizler hep güçlüydünüz zaten..
Sizi çok öpüyoruz. sevgiler, Seçil ve 28 h.lık Selini

prematureannesi dedi ki...

Bazen "nasıl dayandın bunlara" diye soruyorlar bana. Küçücük bedenler bu kadar yüke dayanırken bizim "dayanamam" deme şımarıklığımız olabilir mi, değil mi?
biz de sizi çok öpüyoruz...
Sevgiler