
Maalesef nekrozun ne olduğunu da öğrendik oğlum geçen hafta. Tıpta kısaca dokunun ölmesine nekroz deniliyormuş. Açılan damar yolundan verilen antibiyotik damarın parçalanması neticesinde etrafa yayılıp canlı dokunun ölümüne sebebiyet vermiş. Ayak bileğinin görüntüsü çok kötüydü, sanki yanmış gibi. Enfeksiyon olmaması için çok dikkat edilmesi gerekiyor. İnşallah iyileşecek ama maalesef iz kalacakmış.
Allah beterinden korusun...
Önceki gün hafifçe sildim seni. Nekrozdan ve idrar yolu enfeksiyonun için aldığın antibiyotik nedeniyle açılan damar yolundan dolayı seni yıkama olayını şimdilik erteledim. Dün de tırnaklarını kestim. Önceleri bebek bakımına ilişkin en korktuğum şey tırnak kesme idi, nedense. Sanki canını acıtacağım gibi geliyordu. Bu korkuyla tırnaklarını kesiyorum diye ucundan almışım. Baktım böyle olmayacak bir posta daha geçtim üzerinden... Ve böylelikle bu etabı da başarıyla atlattık İnanç'cığım.
Doğduğunda kıl yumağı gibiydin. Esmer küçücük bir kıl yumağı. Her tarafında tüyler vardı. Anne karnında her bebekte olan tüyler bunlar. Saçların ve kaşların birleşikti :) Ama ilk hafta kirpiklerin yoktu. Tüylerin dökülmesi oldukça uzun zaman aldı. İlk banyonu yapana kadar seni esmer zannediyorduk. İlk banyonla birlikte, ki bu 57. gününe tekabül eder, yüzün gözün bayağı açıldı. Hatta kumral bir küçük adam oldun. 57. gününde artık Kahramanmaraş'tan İstanbul'a geleceğin için ısrarım üzerine bir kere yıkadılar seni hastanede. Üzerinden 25 gün geçti. Şu sıralar seni tekrar yıkamak için izin almaya çalışıyorum. Malum bayram tatilindeyiz. Tatil bitiminde hocalarla konuşacağım tekrar. Acaba diyorum, bir kere daha yıkanırsan sarışın olur musun? :)
